23 Mart 2016 Çarşamba

Bahar Okuma Şenliği 2016



Merhaba; 
Hezimet ile sonuçlanan bir kış okuma şenliği sonucu kendimden utanarak , 
Bahar okuma şenliği listemi hazırladım ... 
Umarım bu şenlik yüzümün akı ile çıkarım.... 



http://pinucciasbooks.blogspot.com.tr/2016/03/bahar-okuma-senligi-2016.html



Kurallar:

·                     Etkinlik 21 Mart günü başlıyor ve 20 Haziran 2016’da sona erecek (21 Mart'tan önce başladığınız veya 20 Haziran'dan sonra bitirdiğiniz kitaplar kapsam dışı kalacak. Tarihlere dikkat!)
·                     Etkinliğe 21 Mart 2016 – 20 Haziran 2016 tarihleri arasında canınızın istediği vakitte katılabilirsiniz.
·                     Okuduğunuz her bir kitabı aşağıdaki kategorilerden sadece birine saydırabiliyorsunuz. Ancak, etkinlik devam ederken kategoriler arası okuduğunuz kitapların yerlerini değiştirebilirsiniz.
·                     Kategorilerin tamamını okumak zorunda değilsiniz. Puanlama sistemimiz esnek. Yapılabilecek en yüksek skor diye bir şey yok. Amaç okuyabildiğimiz kadar çok okumak.
·                     Toplamda 22 kategori var. Canınız hangi kategoriden istiyorsa onu okuyun. Amacım esneklik sağlayarak katılımcıları belli türde kitaplar arasına sıkıştırmamak ve katılımcı sayısını artırmak.
·                     Okuyacağınız her bir kitap 10 puan değerinde. Son 5 kategoride ekstra puanlar var.
·                     Hiçbir kategori için sayfa sınırlaması yok.  
·                     Bir kategori için birden fazla kitap okuyarak daha fazla puan kazanamazsınız. Örneğin bir yasaklanmış kitap okuyanlar 10 puan kazanacak ama iki yasaklanmış kitap okuyan 20 puan kazanamayacak. 
·                     Bir kitabı birden fazla kategoriye saydıramazsınız. Örneğin hiç okumadığınız bir yazardan bir yasaklanmış kitap okuyup 10+10=20 puan kazanamazsınız. 
·                     Katılmak için blogunuzun olması veya okunan kitapların yorumlanması zorunlu değil. Katılmak isteyen herkesin burayayorum bırakması gerekiyor.  Blogu olan katılımcılar bloglarında, blogu olmayan katılımcılar da blogu olan katılımcılarla iletişime geçerek hangi kategori için hangi kitapları okumayı planladıklarını duyurabilirler. 
·                     7 Mayıs'ta  bir yayın yaparak kimin ne okuduğunu soracağım ve sıralamaları buradan duyuracağım. O yayınımın altına yorum bırakarak hangi kitapları okuyarak kaç puana ulaştığınızı bildirebilirsiniz.
Puanlama Sistemi:
·                     Yukarıda da belirttiğim gibi her kitap 10 puan değerinde.
·                     Ekstra puanlı kategorilerde, okunması gereken tüm kitapları okumayı tamamladığınızda ekstra puanları da almaya hak kazanıyorsunuz.
·                     Güncelleme tarihi itibariyle okuduğunuz toplam sayfa sayısı dört basamaklı bir sayıysa ilk iki hanesi, beş basamaklı bir sayıysa ilk üç hanesi toplam puanınıza eklenecek. 
·                     ÖRNEK PUANLAMA: Diyelim şenliğin sonuna geldik. Katılımcı ilk 10 kategoriden birer kitap okudu. Bir de son kategoriyi tamamladı. Yani katılımcı toplam 14 kitap okudu. Diyelim ki toplamda da 9.695 sayfa okudu. Bu katılımcının alacağı puan:
o                  Okunan kitaplardan: 14*10=140
o                  Son kategoriyi tamamladığı için ekstradan 40 puan
o                  9.695 sayfa okuduğu için 96 puan
o                  Toplamda 140+40+96 = 276 puan
·                     Sıralamaları bu puanlara göre yayınlayacağım. Umarım kafanızı çok karıştırmadım.


Kategoriler: 
1. Kategori (10 puan): Olayların bahar mevsiminde geçtiği veya baharı, çiçekleri, börtü böceği çağrıştıran bir kitap.

İlkbahar Rüyası – Kristin Hannah – Pegasus Yayınları – 469Sayfa


2. Kategori (10 puan): Bir çizgi roman veya manga veya foto roman.


3. Kategori (10 puan): Yaşanmış bir savaşı anlatan bir tarih kitabı veya olayların yaşanmış bir savaş döneminde geçtiği kurgusal bir roman.


4. Kategori (10 puan): Anti-kahraman bir karaktere sahip bir kitap. (Öneriye ihtiyacınız varsa goodreads sayfalarına 
buradan veya buradan ulaşabilirsiniz)


5. Kategori (10 puan): Evde okunmayı bekleyen veya elinizde olmasa da okumak isteyeceğin 10 kitaptan kurayla belirleyeceğin bir kitap.

Pasaklı Tanrıça – Sophie Kinsella – Artemis Yayınları – 419Sayfa


6. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap.

1984 – George Orwell – Can Yayınları – 350 Sayfa

7. Kategori (10 puan): "Kadın" temalı bir kitap.

Kadın – Yılmaz Özdil – Kırmızıkedi Yayınevi – 324 Sayfa

8. Kategori (10 puan): İşlenen suçun cinayet olmadığı polisiye/gerilim türünde bir kitap.

Devlet Sırrı – Osman Aysu – Ephesusu Yayınları – 504Sayfa


9. Kategori (10 puan): Gilmore Girls listesinden bir kitap. 


10. Kategori (10 puan): Normalde okumayacağınız veya uzak duracağınız türde bir kitap.

Üç Cisim Problemi – Cixin Liu – İthaki Yayınları – 412 Sayfa


11. Kategori (10 puan): Mektup veya anı veya biyografi veya otobiyografi türünde bir kitap.

Hayatım – Agatha Christie – Altın Kitaplar – 623 Sayfa



12. Kategori (10 puan): Kitap Ağacı'nın aylık kitaplarından veya herhangi bir Kitap Ağacı Kulübü tarafından Bahar Okuma Şenliği sırasında okunacak bir kitap.

Aşk Nerede? – Ayşe Ayhan – Agapi Yayınları – 396 Sayfa
(Kitap Ağacı Romantik Kitaplar Kulübü Nisan Kitabı)


13. Kategori (10 puan): Basılı tek bir kitabı olan bir yazardan bir kitap.
Yalnızlık Cesaret İster – Merve Deniz – İndigo Kitap – 444 Sayfa




14. Kategori (10 puan): Hayvanların ana karakterlerden biri olduğu bir kitap.

Hayvan Çiftliği – George Orwell -  Can Yayınları – 152 Sayfa



15. Kategori (10 puan): Genç yetişkin türünde bir kitap.

Küçük Hırsız – Sena Yavuz – Martı Yayınları – 416 Sayfa


16. Kategori (10 puan): Olayların Güney Yarımkürede geçtiği bir kitap.

Bir Çift Yürek – Marlo Morgan – Klan Yayınları – 244 Sayfa
(Benim başucu kitabım bu şenlikle 3. Kez okuyacağım Avusturalya’da geçiyor)


17. Kategori (10 puan): Kendi ülkesinde yaşamayan / yaşamamış bir yazardan bir kitap.



18. Kategori (Her kitap 10 puan, 3 kitabı da okuyana ekstradan 20 puan, toplam 50 puan): Olayların geçtiği yerin kitabın isminde yer aldığı üç kitap.
Kış Bahçesi – Kristin Hannah – Pegasus Yayınları – 512 Sayfa

Hollow Malikânesi Cinayeti – Agatha Christie –Altın Kitaplar -335 Sayfa

Kalbimde Bir Yara Bozcaada – Tolga Aydoğan – Minval Yayınları – 223 Sayfa



19. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplam 60 puan): Kapağındaki baskın rengin kırmızı ve mavi ve yeşil olduğu birer kitap. (Her renkten bir kitap okumanız gerekiyor).

Aşk Tanrıçasının Yemek Okulu – Melissa Senate –Martı Yayınları -372 Sayfa (Yeşil)

Evrene Fısıldanan Dilek – Karen Mcquestion – Aspendos Yayınları – 336 Sayfa
(Mavi)

Karmakarışık – Emma Chase – Ephesus Yayınları – 433 Sayfa
(Kırmızı)



20. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplamda 60 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.

Tek – Hakan Nordik – Doğan Kitap – 445 Sayfa
Mino’nun Siyah Gülü – Hüsnü Arkan – Kırmızıkedi Yayınevi – 252 Sayfa
Günahlar ve İğneler – Karina Halle – Novella Yayınları – 399 Sayfa
Karanlık Yalanlar – Alessandra Torre – Yabancı Yayınları – 333 Sayfa



21. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Ölmeden Önce Okunacak 1001 Kitap Listesinden dört kitap. (Listeye 
buradan erişebilirsiniz)




22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap.

KADIN YAZARLAR’IN KİTAPLARI
Sana Anne Diyebilir miyim? – Didem Bilaş – Eftalya Yayınları – 644 Sayfa
Paluri – Öykü Odabaş – Postiga Yayınları – 574 Sayfa

Andon Ustanın Saatleri – Feyza Aksan – Lâl Kitap – 400 Sayfa

Kayıp Hayaller Atölyesi – Beth Hoffman – İndigo Kitap – 427 Sayfa 

17 Mart 2016 Perşembe

Yalancı Su Böreği (Çilek Usulü Sodalı Börek)




Yalancı Su Böreği (Çilek Usulü Sodalı Börek)


Malzemeler;
6 Adet Yufka
200 gr Lor Peynir
100 – 200 gr Rendelenmiş Taze Kaşar Peyniri (Miktarı isteğe göre, ben bol seviyorum)
Yarım Bağ Maydanoz

Hamuru Islatmak İçin;
1 Su bardağı sıvı yağ
1 Su bardağı soğuk süt
1 Şişe Soda
4 Yumurta


Yapılışı;
Önce derin bir kapta Lor Peynir, Rendelenmiş Kaşar Peyniri ve ince kıyılmış maydanozumuzu harmanlıyoruz biraz tuz ve arzuya bağlı olarak pul biber. Böreğimizin şerbeti için derin bir kapta yumurtalarımızı çırpıyoruz ardından süt ve yağı ekleyip bir süre daha çırpıyoruz ve ardından sodayı ekleyip karıştırıyoruz…

Önceden yağladığımız tepsiye yufkamızı serip hazırladığımız şerbetten bir kepçe alıp yufkanın her yerini ıslatıyoruz. Geriye kalan 5 yufkayı dörde bölüyoruz her kat için 4 parça kullanacağız…4 parçayı tepsiye yerleştirip tekrar ıslatıyoruz ve 4 parça daha serip önce ıslatıyor ardından iç harcımızı yayıyoruz… Ve kalan 4’e bölünmüş 3 parça yufkayı önce yufkaları yayıp sonra ıslatarak devam ediyoruz… Yufkalar bittikten sonra kalan şerbeti en üst kata döküyoruz ve yufka şerbeti emsin diye böreğimizi dilimliyoruz…

Önceden 180 derece ısıttığımız fırınımızda üstü kızarana kadar pişiriyoruz… Fırından çıkardığımız böreğimizi soğuk su serpip hafif ıslattıktan  sonra bez bir örtüye sarıp 15 dakika dinlendirip, servis edebiliriz…  Şimdiden Afiyet Olsun

Sevgiler ….

9 Mart 2016 Çarşamba

Patatesli Yalancı Kol Böreği…



Bu bloğu açarken yemek tarifleri yazacaktım… Ama bir türlü yazmaya fırsatım olmadı belki de tembellik yaptım bilinmez. Resimde gördüğünüz böreği dün gece yaptım. İlk kez patatesli fırında börek yaptım. Daha önce sigara böreği yapmıştım.  Ve geçer not aldı sizinle paylaşayım dedim

Patatesli Yalancı Kol Böreği…
Malzemeler ;
6 Adet Orta Boy Patates
1 Adet Orta Boy Soğan
5 Adet Yufka
Yarım Bağ Dere Otu
Tuz, karabiber, pul biber
Soğanı kavurmak için göz kararı margarin.

Hamuru Islatmak İçin ;
Yarım su bardağı Süt
Yarım su bardağı sıvı yağ.

Üzeri İçin;
2 yumurta
Çörek otu, Susam


Yapılışı;
Patatesleri haşlamak üzere ocağa alıyoruz. Soğanları küçük küçük doğrayıp az yağda kavuruyoruz. Haşlanan patatesleri soyup rendeliyoruz. Patateslere göz kararı tuz, karabiber ve pul biberi ekleyip harmanlıyoruz. Kavrulan soğanların üzerine patateslerimizi ekleyip 5 dakika karıştırarak kavurmaya devam ediyoruz. Ocağı söndürüp biraz daha karıştırdıktan sonra ayıklanıp ince kıyılmış dereotunu ekleyip birbirine harmanlıyoruz.
5 adet yufkayı ortadan ikiye kesiyoruz. Yufkayı tek tek alıp bir kâsede karıştırdığımız süt ve sıvıyağ ile ıslatıyoruz. Yufkanın geniş köşesine iç harcımızı koyup rulo yapıyoruz. Rulo haline gelen yufkamızı kendi etrafında sarıp, gül şeklini alması ile tepsimizin ortasına yerleştiriyoruz. Geriye kalan yufkalara da aynı işlemi yapıp ortadaki gül şeklimizin etrafına sarıyoruz. Yufkalarımız bittikten sonra
2 yumurtaya 1 yemek kaşığı süt (tercihe göre) ekleyip çırpıyoruz. Fırça yardımı ile böreğimizin üzerine kızarması için sürüyoruz. İsteğe göre susam ve çörekotu (ben çok sevdiğimden bol kullandım) serpip önceden ısıtılmış 200 derece fırında 30 dakika (Üzeri kızarıncaya dek) Pişiriyoruz. Denedikten sonra yorum bırakırsanız çok mutlu olurum. Şimdiden ellerinize sağlık.

AFİYET OLSUN!
Sevgiler;

22 Şubat 2016 Pazartesi

SADM - Didem Bilaş







Sevgili Didem Merhaba; Kitabın hayırlı olsun Sana Anne Diyebilir miyim? ‘ in kitap olmasına çok sevindim ama benim gönlüm Sit Com olup ekranlarda da yayınlanmasından yana…  ( Yukarıda görmüş olduğunuz fotoğraf kitap kapağı ... Kullanmama izin verdiğin için ayrıca teşekkür ederim) 

Merhaba, iyi dileklerin için çok teşekkür ederim. Allah neyi nasip edecek göreceğiz inşallah.




1- Öncelikle Didem kimdir seni tanıyalım. Kendinden bahseder misin? 



1991, İstanbul doğumluyum. Bir erkek kardeşim var. İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümü mezunuyum. Konuşmayı ve yazmayı çok severim. Vakit ve tuval buldukça yağlı boya resim yaparım. Müzik dinlemeye bayılırım ve neredeyse her tarz dinlerim. Sonunu bilmediğim ya da öğrenmediğim filmleri izlemem, kitapları okumam. Hatta bazı filmleri ve kitapları arkadaşlarımdan dinlemeyi severim. Onları zihnimde bir sona bağlar ve hayatıma devam ederim.




2-Yazmak dışında iyi bir okuyucu musun peki? Watt pad okumaları hariç. Okuduğun yazarlar kimlerdir ve okuduğun belli bir tarz var mıdır?  Ben mesela her tarz okurum kitap oburuyum…


Üniversiteye kadar iyi bir roman, hikâye, şiir okuyucusuydum ama üniversiteyle birlikte çoğunlukla felsefi kitaplar okumaya başladım. Tabi bu, diğer kitaplardan koptuğum anlamına gelmez. Mesela Franz Kafka’nın bendeki yeri ayrıdır. Siz hiç Dönüşüm’ü okudunuz mu? Ya da Milena’ya Mektuplar’ı? Okumadıysanız okuyun. Sonra, Orhan Veli Kanık denilince bende akan sular durur. Onun şiirlerini okumaya doyamam. Ama hayatta sadece bir şiiri ezbere bilirim. O da Can Yücel’in Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim şiiridir.



Ben tam anlamı ile şiir okuma özürlüyümdür. Şiir sevemiyorum. Orhan Veli’nin Nahit Hanıma Mektuplarını ağlayarak okudum… Mesela herkes Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna kitabını mutlaka okuyun derler ama kütüphanemde olduğu halde okumadım elim gitmedi 3 yıldır. Ama Canım Aliye’m Ruhum Filiz’i ve Sırça Köşk’ü 2 Kere okudum. Kafka’ya henüz cesaret edemedim ama en yakın zamanda edinip okuyacağım önerilerini … 



3 – Watt pad’den kimleri okursun ve tavsiye edeceğin hikâyeler nelerdir?



Özlem Yalçınkaya’yı hem dost olarak hem de yazar olarak çok seviyorum. Kalemi ve hayal gücü kuvvetli bir insan. Aşk Karasından sonra Mükemmel Koca Aranıyor! Çalışması da kitap oluyor, darısı Annemin Kalbi’nin başına inşallah.
Sinem işler, namı diğer mineselen’in kitapları kütüphanemin olmazsa olması. Bana Ait kitabı raflardaki yerini aldı. Emeğinin karşılığını alır inşallah.
Lemariz Müjde Albayrak’ın sadece Frezya’sını okudum ama yetti de arttı bile.
Yudumunhikayeleri, maviivam ve askyakarmı’nın eğlenceli kalemini de beğeniyorum.
Kalemi iyi olmasına rağmen okunma sayısı konusunda beni şaşırtan gelecegeyolcu’nun Hodbin Derler adlı çalışmasını tavsiye ederim.





4- Kendi adıma elektronik ortamda kitap okuyamazdım… Ta ki Wattpad’de başarılı hikâyelerle karşılaşana kadar. Sen watt pad’de yazarken ya iyi bir okuyucu kitlesine ulaşamazsam diye düşündün mü?

Ben wattpad’de çok okunma amacıyla bir cümle dahi yazmadım. Kimsenin duvarına ya da mesaj kutusuna SADM’ı tavsiye ettiğim yazılar da bırakmadım. ‘’Peki, neden wattpad’de paylaştın?’’ diye soracak olursan şöyle cevaplayayım: Yazdıklarıma devam etmemi kamçılayacak bir şeye ihtiyacım vardı. Bunu da bana wattpad sağladı. Okuyan bir kişi de olsa, bir sorumluluğun oluşuyor ve ben insanları yarı yolda bırakmayı sevmediğimden elimden geleni yapacağımı biliyordum. Çok şükür öyle de oldu.



Benim naçizane fikrim bu hikâyenin mesajla ya da başkalarının sayfasında yazılacak yoruma ihtiyacı yok… Kesinlikle çok keyifle okudum hatta kitap olunca diyetimi bozup alacağım 2 kitaptan biri… Umarım İzmir Fuarında tanışır ve sohbet ederiz…



5- Birazda senin yazma tutkuna geçelim… Bize tutkunu ve kâğıda dökme serüvenini anlatır mısın?


Çocukluğumdan beri şiir yazıyorum. Hikâye ya da roman yazmak aklımın ucundan dahi geçmezdi. Hayatımda sadece şiir vardı ama hepsi de kurgusal şiirdi. Aşk üzerine, ölüm üzerine şiirler yazardım. Yaşamadığım, hissetmediğim şeyleri kâğıda aktarırdım. Zamanla şiir yazmayı da bıraktım. Okul, dersler derken hissettiklerimi, yaşayamadıklarımı aktarmayı hep erteledim. Düşüncelerini hiç kâğıda dökmemiş bir insan anlayamaz bunu. Yazmak bir çocuğun annesine duyduğu ihtiyaç gibi, toprağın suya, ciğerlerimin nefese duyduğu ihtiyaç gibi sarmaya başladı beni. Şiir yazmak istemiyordum aklıma dolan düşünceleri yaşatmak istiyordum. Sevdiği adamdan uzaklaşan kadının neden gittiğini yazmak istiyordum. Bir çocuk yaralandığında, yarasının annesi tarafından öpülememesinin ne ifade ettiğini yazmak istiyordum. Ama parmaklarım o kadar hantaldı ki bana yardımcı olmuyordu. Beni yazmaya itecek çelmeye ihtiyacım vardı. O çelmeyi de erkek kardeşim attı bana. İki buçuk sene önce hikâye yazmak olan ödevini yapmamı istedi ve ben de böylece yazmaya başladım. Sonrası da geldi…


Bir okuyucun olarak kardeşine teşekkür ediyorum …



6-Sana Anne Diye Bilir miyim? Okurken çok güldüren ama arada okuyucunun kalbinden hüzün bulutları geçiren bir hikâye… Bu hikâyeyi yazma serüvenine nasıl başladın anlatır mısın?


SADM’ı hayatın karmaşasına kapılıp kendini unutan insanlara, gülmeyi ve aile kavramının önemini hatırlatmak için yazmaya başladım. İnsanlar gülsün istedim. Daha ne yazacağımı bilmezken bunu biliyordum.
‘’Bir çocuk gazeteye ‘Anne aranıyor!’ diye ilan verirse ne olur?’’ diye düşündüm ve yazmaya başladım.


7- Gurur ve Gülce – Mehmet – Can ve Çiçek harika çocuklar… Bu karakterleri yazarken hayal ettiğin veya evet şunlar tamda kitap karakterlerim dediğin birileri oldu mu?


SADM yazmaya başlayana kadar etrafımda fazla çocuk yoktu. O yüzden özellikle Can ve Çiçek’i yazarken sadece şu soruyu sordum kendime: ‘’Bir çocuk olsaydı ne yapardı?’’

Çiçeğim ve Canım harika eğer bir gün anne olursam onlar gibi sevgi dolu çocuklarım olmalı…

Mehmet ise en çekinerek yazdığım isim. Sıradan biri olarak özel bir çocuk yazmak gerçekten korkutucu olabiliyor.

Mehmet; her anne babanın hayali zeki çocuk … Büyümüşte küçülmüş …


Gülce ve Gurur’a gelirsek, Gurur wattpad’de ki masum kızlara bir tepki olarak doğmuştur. Çünkü küçük yaştaki okurlarda oluşturulan masum kız algısı onları sadece şartlandırmaktadır. Ne yani istemediği bir şey yaşamak zorunda kaldı diye artık masum olamaz mı bir genç kız? Ya da ilk öpücüğünü başka bir erkeğe verdi diye artık iyi biri olmuyor mu? Ben okurları şartlandıran ve onları belli bir kalıba sokmaya çalışan her şeye karşıyım. Bu satırları okuyan arkadaşlarıma, kardeşlerime sesleniyorum: Sizi olduğunuz gibi kabul etmeyen bir insan, hayatınızda olmasa da olur.


Wattpad’deki bu ilk öpücük, ilk elinden tutan, ilk erkek arkadaş furyası nedir inan anlayabilmiş değilim… Bir erkek senin ilkin olmak istiyor peki sen onun ilki misin?


Gülce’ye gelirsek, kendisi masum değil saf, temiz bir kızdır. Onun gibi iyi niyetli insanlarla daha önce de karşılaştım. Bu insanları korunmalı…

Gülce’nin, Kaya’nın kokusunu duyup âşık olması müthiş bir romantizmdi…




8-37 yaşında Bekâr biri olarak Mert’e talibim başvuruyu nereye yapmam gerekiyor? Birde Çiçeğime söyle bebek konusuna Mert ile benim karar vermem lazım karışmasın…


anneariyoruz@gmail.com adresine en kısa zamanda başvurmalısın. Gerçi Mert kendine nikâh sözü aldı ama bu işler nasip kısmet işi. Çiçeğim’e gelirsek evlendiğiniz gece yatakta Mert’i değil Çiçeğim’i bulacağına eminim. Hatta sana ‘’Hadi canımcığım dua vakti,’’ diyebilir. Ertesi gün ise karnını okşayıp öpebilir. Benden söylemesi…


9-Peki Wattpad ‘de yazdığın Hikâyenin basılacağını ve imza günlerin olabileceğini hiç hayal ettin mi? (Açıkçası benim bu hikâye ile ilgili hayalim kitap olmasının yanında dizi olması ve reytingleri alt üst etmesi)

Küstahlık olarak algılanmasını istemiyorum ama SADM’ın kitap olacağını içten içe hep biliyordum. İmza günlerine gelirsek, aslında ben kitabı alan okurların imzasını almak istiyorum. Eğer unutmazsam ilk imza gününe beyaz bir tişörtle gitmeyi düşünüyorum. Dizi konusuna gelirsek, onlar kafamın içindeki yerlerinden memnunlar. Yazdıklarımın dizi olarak harcanması korkusunu taşıyorum. Bu yüzden nasip olursa, Allah utandırmasın demekten başka bir şey gelmiyor elimden.

İnşallah 23 Nisan’da İzmir Tüyap’ta olursun. Tişörtünü imzalayanlardan biri olmak istiyorum…



10-Ve yeni hikâyen Sana Baba Diye Bilir miyim? Bulut ve Damla’nın hikâyesi… Tanıtımlar dönüyor… Ne zaman bölümler başlayacak?

Geçen Ağustos ayında yazdığım bir tanıtımdı o. Neredeyse 6 ay beklettim ve sonunda paylaşmam gerektiğine karar verdim. SBDM için en yakın tarih Ağustos ayı gibi durmasına rağmen okurlar benden heyecanlı. İlk bölümü yazmaya başladım ama aceleci davranmak istemiyorum. SADM benim acemi işim oldu. SBDM ise farkını ortaya koyacak gibi hissediyorum.

Bulut ve Damla’yı okumak için heyecanla bekliyorum…



11-Yazmak isteyenlere ne tavsiye edersin…

Yazmak isteyen yazsın. Şaka bir yana, ne yazacağınız ve nasıl yazacağınız da önemli. Ben de yazarım kafasıyla değil, yazmaya ihtiyacım var, yaşatmam gereken karakterler var kafasındaysanız yazın. Bin sayfa yazarsınız, yıllar sonra sizi kimse hatırlamaz ama bir cümle yazarsınız ölümsüz olursunuz. Oldukça çok karakterli bir romanın yazarı olarak, bir cümleyle ölümsüz olacağım günü iple çekiyorum.




12-Okuyucularına ve Blog takipçilerime son olarak ne söylemek istersin…

Sizlere renkli şeyler sunmak isterdim ama maalesef iç dünyam kadar renkli bir insan değilim. Bir gün Allah nasip eder de çok yaşlı bir kadın olursam maviye boyanmış saçlarım, pembe gömleğim ve siyah taytımla sizinle karşılaşmak isterim.
Yaşınızı, adınızı ya da karakterinizi bilmiyorum. Belki de hiç karşılaşmayacağız sizinle. Ne olursa olsun, neler yaşayacak olursanız olun gülmekten, umut etmekten ve güzel şeyler düşlemekten vazgeçmeyin. Hayatınız çorak topraksa ve o topraklarda gül bitmiyorsa; gülümseyin. Bazen gülümsemek en güzel çiçekten bile değerlidir. Sizi Allah’a emanet ediyorum.





Sevgili Didem beni kırmayıp söyleşi teklifimi kabul ettiğin için çok teşekkür ederim… Okurun Bol Olsun…
 Sevgiler

Yazmak benim için rahatlama, içimi akıtma yöntemi. Çok teşekkür ederim bana bu fırsatı verdiğin için. Hoşça kal!

2 Şubat 2016 Salı

Fırtınaya Vurgun - Zeynep Sipahioğlu

Merhaba ;
Yine bir Wattpad roman tavsiyesi ile buradayım .. Rromanın Linki yazının altında... Normalde romanın 2015 Haziran ayında kitapçı raflarında olması gerekiyordu ama sözleşme imzalanan yayın evinin vurdum duymazlığı sebebi ile hala beklemede ... Aslında bir yönden iyi olmuş  çünkü bazı editörler kitaplarda düzenleme yapmıyor... Hatalarla basıyor ... Şu anda Fırtınaya Vurgun'un düzeltmelerini ben yapıyorum ... Umarım sonunda  güzel bir iş ortaya çıkar...


Ve gelelim hikayenin konusuna ... Bir aşk romanı  Dilara ve Kuzey'in aşkı ... Dilara Trabzon'da yaşayan 18 yaşında bir genç kız hayali kazandığı okulu okuyup Mimar olmak olan ama  çok sevdiği ailesini kıramadığı için hiç sevmediği çocukluk arkadaşı Mert ile evlenecektir ...  Düğüne bir hafta kala onlara gelen abisinin can dostu Kuzey'i öpmüştür  ve Mert'in bunu görmesi ile olaylar başlar... Daha fazla detay vermeyeceğim bence okunması gereken bir hikaye ... Ama son halini kitap olarak okuyacaksınız ...

Ayrıca kore dizilerinden esinlenip dizi yapan yapımcılar Fırtınaya Vurgun , Alnımın yazısı Aşk dizisi olarak iyi bir izleyeci kitlesine ulaşabilmesi için  seneryolaştırılabilir ....


Sizlere şimdiden keyifli okumalar ...



https://www.wattpad.com/story/28459626-f%C4%B1rt%C4%B1naya-vurgun-wattys2016








29 Ocak 2016 Cuma

Kendime Yeni Bir Ben Lazım




Kitap Ağacı Romantik Kitaplar Kulubu Ocak Ayı Kitabı "Kendime Yeni Bir Ben Lazım"okundu ve sıra yorumumda ...


Nell bir sabah bilgisayarına yapıştırılmış not ile hayallerine kavuşacağını bilemezdi... Uzatmalı sevgilisi aynı zamanda amiri Aidan 'dan dır bu not ... Notu alınca ilişkilerinin düzeleceğine düşünen Nell , Aidan'ın odasına gittiğinde hayatının değişmesine sebep olacak olayı öğrenir işine son verildiğini öğrenir ama asıl büyük şok sadece kendisi değil bütün mesai arkadaşları işten çıkarılmıştır...

Nell bir koliye eşyalarını doldurup ne yapacağını düşünürken bir seyahat acentesinin önünde durur ve ani bir kararla tazminatı ile  tatile gitmeye karar verir... Seyahat danışmanının önerileri arasında Amerika , San Fransisco'ya  Kuzeni Lizzie'nin yanına gitmeye karar verir bu 8 haftalık tatil boyunca hayatının aşkı Max Rossi ile tanışır Max heykeltraş aynı zamanda kaldırım ressamıdır ve ardından hayallerinin arasında kendi kafesini açmak olduğundan Lizzie'ye bahseder ve kuzeninin desteği ile Annie'nen restoranında 6 hafta stajyer garson olarak haftada 4 gün öğlene kadar çalışır.Bunun yanında haftada bir gün kuzeninin çalıştığı okulda gönüllü olarak çocuklara aşçılık dersi veririr... Öğrencileri Eva , Maya , Declan , JJ hepsi Nell'i çok severler ..... Bu 8 haftanın sonunda hayat Nell'e nasıl süprizler hazırlamıştır....


Ben çok eğlendim okurken  ve sizde okuyun hayata pembe bir mola vermek için .... hayallerinizin peşinden koşun insan hayal ettiği müddetçe yaşamdan tad alır ...


Sevgiler







18 Ocak 2016 Pazartesi

Ankara Kitap Fuarı






10. Ankara Kitap Fuarı izlenimlerim

Fuar tek kelime ile vasattı Sahaflar kısmında çok fazla vakit geçiremedim Astım hastası olduğumdan ayrıca çok fazla yayın evi yoktu olanlarda  burnundan kıl aldırmadılar  Özellikle İletişim Yayınları  ... CAN Yayınları  tenezzül edip fuara gelmemişti bile Bir standa 3 sıra kitapları vardı ki aradığımız kitaplar yoktu bile...  Ama Fuarda kalbimizi fetheden yayın evileride yok değildi... 


Martı Yayınları Sevgili GAMZE hem güler yüzü , tatlı dili , indirimleri ve hediyeleri ile gönüllerimizi Feth etti ... 

Ephesus Yayınları Standından Alışveriş yapmak listemde yoktu ama  stand da Osman Aysu'yu görünce o bana Polisiyeyi sevdirmiş kişi  tanışmayı , sohbet etmeyi  çok istediğim bir yazardı ve tanıştım... Kendime DEVLET SIRRI 'nı alıp imzalattım yayın evi'de bana VAHŞİ TUTKU'yu hediye etti ve onuda imzallattım ... Fuarda en mutlu olduğum anlardan biri OSMAN AYSU ile tanışıp sohbet ettiğim andı ...

 
Pegasus Yayınlarınının indirim oranı %25 di ama ben pazarlık yapıp  yeğenim için o indirim oranını %30 yaptılar ...

Nemesis'ten arkadaşımın kitaplarını aldım 7 kitap 70.TL iken bizden 65 TL  aldılar  ...

Tüm vasatlığa rağmen  Kitap kokusunu duymak kitap dostları ile aynı havayı solumak çok keyifli idi.

Sevgiler