29 Ocak 2016 Cuma
Kendime Yeni Bir Ben Lazım
Kitap Ağacı Romantik Kitaplar Kulubu Ocak Ayı Kitabı "Kendime Yeni Bir Ben Lazım"okundu ve sıra yorumumda ...
Nell bir sabah bilgisayarına yapıştırılmış not ile hayallerine kavuşacağını bilemezdi... Uzatmalı sevgilisi aynı zamanda amiri Aidan 'dan dır bu not ... Notu alınca ilişkilerinin düzeleceğine düşünen Nell , Aidan'ın odasına gittiğinde hayatının değişmesine sebep olacak olayı öğrenir işine son verildiğini öğrenir ama asıl büyük şok sadece kendisi değil bütün mesai arkadaşları işten çıkarılmıştır...
Nell bir koliye eşyalarını doldurup ne yapacağını düşünürken bir seyahat acentesinin önünde durur ve ani bir kararla tazminatı ile tatile gitmeye karar verir... Seyahat danışmanının önerileri arasında Amerika , San Fransisco'ya Kuzeni Lizzie'nin yanına gitmeye karar verir bu 8 haftalık tatil boyunca hayatının aşkı Max Rossi ile tanışır Max heykeltraş aynı zamanda kaldırım ressamıdır ve ardından hayallerinin arasında kendi kafesini açmak olduğundan Lizzie'ye bahseder ve kuzeninin desteği ile Annie'nen restoranında 6 hafta stajyer garson olarak haftada 4 gün öğlene kadar çalışır.Bunun yanında haftada bir gün kuzeninin çalıştığı okulda gönüllü olarak çocuklara aşçılık dersi veririr... Öğrencileri Eva , Maya , Declan , JJ hepsi Nell'i çok severler ..... Bu 8 haftanın sonunda hayat Nell'e nasıl süprizler hazırlamıştır....
Ben çok eğlendim okurken ve sizde okuyun hayata pembe bir mola vermek için .... hayallerinizin peşinden koşun insan hayal ettiği müddetçe yaşamdan tad alır ...
Sevgiler
18 Ocak 2016 Pazartesi
Ankara Kitap Fuarı
10. Ankara Kitap Fuarı izlenimlerim
Fuar tek kelime ile vasattı Sahaflar kısmında çok fazla vakit geçiremedim Astım hastası olduğumdan ayrıca çok fazla yayın evi yoktu olanlarda burnundan kıl aldırmadılar Özellikle İletişim Yayınları ... CAN Yayınları tenezzül edip fuara gelmemişti bile Bir standa 3 sıra kitapları vardı ki aradığımız kitaplar yoktu bile... Ama Fuarda kalbimizi fetheden yayın evileride yok değildi...
Fuar tek kelime ile vasattı Sahaflar kısmında çok fazla vakit geçiremedim Astım hastası olduğumdan ayrıca çok fazla yayın evi yoktu olanlarda burnundan kıl aldırmadılar Özellikle İletişim Yayınları ... CAN Yayınları tenezzül edip fuara gelmemişti bile Bir standa 3 sıra kitapları vardı ki aradığımız kitaplar yoktu bile... Ama Fuarda kalbimizi fetheden yayın evileride yok değildi...
Martı Yayınları Sevgili GAMZE hem güler yüzü , tatlı dili , indirimleri ve hediyeleri ile gönüllerimizi Feth etti ...
Ephesus Yayınları Standından Alışveriş yapmak listemde yoktu ama stand da Osman Aysu'yu görünce o bana Polisiyeyi sevdirmiş kişi tanışmayı , sohbet etmeyi çok istediğim bir yazardı ve tanıştım... Kendime DEVLET SIRRI 'nı alıp imzalattım yayın evi'de bana VAHŞİ TUTKU'yu hediye etti ve onuda imzallattım ... Fuarda en mutlu olduğum anlardan biri OSMAN AYSU ile tanışıp sohbet ettiğim andı ...
Pegasus Yayınlarınının indirim oranı %25 di ama ben pazarlık yapıp yeğenim için o indirim oranını %30 yaptılar ...
Nemesis'ten arkadaşımın kitaplarını aldım 7 kitap 70.TL iken bizden 65 TL aldılar ...
Tüm vasatlığa rağmen Kitap kokusunu duymak kitap dostları ile aynı havayı solumak çok keyifli idi.
Sevgiler
Nemesis'ten arkadaşımın kitaplarını aldım 7 kitap 70.TL iken bizden 65 TL aldılar ...
Tüm vasatlığa rağmen Kitap kokusunu duymak kitap dostları ile aynı havayı solumak çok keyifli idi.
Sevgiler
wattpad SANA ANNE DİYEBİLİR MİYİM?
Merhaba ;
Daha önce bahsettiğim gibi bu ara sıkı bir wattpad okuyucusu oldum ama genelde tarzlar aynı yoğun bir şekilde mafya hikayeleri var ... Ama bazı hikayeler var içinden kolaylıkla sıyrılabiliyor ... Bunlardan biride SANA ANNE DİYEBİLİR MİYİM? tam bir sit com tadında okurken bazen duygusallaşıp bazende kahkaha atacağınız bir hikaye ....
Mert Toprak 5 çocuğu ile yalnız yaşayan bir adam ...
İkiz kızları Gurur ve Gülce 16 Yaşında Anneleri Hülya başka bir adama aşık olduğundan Mert ile boşanmışlar Ama Yeni eşi Levent eski eşi Mert'in en yakın arkadaşı
Müjde Toprak : Mert'in ikinci eşi Oğulları Mehmet ve Can Kızları Çiçek'in Annesi 4 Yıl önce Vefat etmiş ...
Mehmet : 10 Yaşında çok zeki bir çocuk
Çiçek ve Can : Ailenin ikinci İkiz Kuvveti Dilli düdük Çiçeğim ve TDK Can :)
Nilüfer Toprak : Mert'in Kızkardeşi , Çocukların Lülü Halası Açığa Alınmış Komser ...
Hikayemiz Çocukların gazeteye Deneyimli / Deneyimsiz Anne Aranıyor ilanı ile başlıyor ...
Okumak isterseniz Link aşağıda
Benden size naçizane tavsiye bu hikayeyi okuyun derim ...
https://www.wattpad.com/141531480-sana-anne-diyebilir-miyim-tan%C4%B1t%C4%B1m
15 Ocak 2016 Cuma
Zeynep Sipahioğlu Bir Wattpad Yazarı
Sevgili Zeynep ;
Öncelikle bu mini söyleşi teklifimi kabul ettiğin için teşekkür ederim… Zeynep Wattpad yazarlarından ilk kitabı Fırtınaya Vurgun Ocak Sonu raflarda yerini alacak… Ben onu nasıl keşfettim normalde elektronik ortamda kitap okumayı sevmem 1 haftadır wattpad ‘de takılıyordum… Alnımın Yazısı ilgimi çekti hemen okumaya başladım… Konusu ve kurgusu beni hemen içine aldı ve okumaya başladım 2 günde 82 bölüm bitirdim ve heyecanla yeni bölümleri bekliyorum
Öncelikle bu mini söyleşi teklifimi kabul ettiğin için teşekkür ederim… Zeynep Wattpad yazarlarından ilk kitabı Fırtınaya Vurgun Ocak Sonu raflarda yerini alacak… Ben onu nasıl keşfettim normalde elektronik ortamda kitap okumayı sevmem 1 haftadır wattpad ‘de takılıyordum… Alnımın Yazısı ilgimi çekti hemen okumaya başladım… Konusu ve kurgusu beni hemen içine aldı ve okumaya başladım 2 günde 82 bölüm bitirdim ve heyecanla yeni bölümleri bekliyorum
Asıl ben teşekkür ederim benimle röportaj yaptığın için. Bu benim gibi bir şeyler yazan -yazar diyemiyorum - biri için mutluluk verici. Türkiye genelin de kitap okuma sayısının sadece yüzde bir gibi düşük olduğunu düşünürsek iki yıl öncesine kadar ben o yüzde birin için de değildim. Ben wattpad'ı yeğenim sayesinde keşfettim. Telefonuna Wattpad uygulamasını indirmiş okuduğu kitaplardan bahsediyordu. Bir kaç tanesini okuyunca bende kendi telefonuma indirerek bu dünyanın kapılarını araladım. İyi ki de aralamışım. Hayatım da kitap okumamanın ne kadar büyük eksiklik olduğunu o zaman farkettim.
1- Zeynep Sipahioğlu kimdir önce seni tanıyalım…
Zeynep Rize ’li kendi halin de sıradan bir ailenin yedinci çocuğu. Biz sekiz kardeşiz yedi kız bir oğlan. Anadolu Üniversitesi Halkla ilişkiler ön lisans mezunuyum. Zamanın da meslek lislerine uygulanan binlerce öğrencinin kat sayısı yüzünden istediği bölümü okuyamayan vatandaşlarından biriyim. Bende dört yıllık üniversiteye puanım yettiği halde Açık öğretimle yetinmek zorunda kaldım. Binlerce üniversite mezunu gibi şuan da memur olarak atanmayı bekliyorum. İnsan umut ettiği sürece yaşarmış umarım umutlarım tükenene kadar atanabilirim:)))
2- Wattpad in Fenomen yazarlarından birisin ama
yazmak dışında okumak ile aran nasıldır?
Fenomen sayılmam ama belirli bir okuyucu kitlem olduğu doğru. Hayatıma wattpadd gireli sosyal olarak wattpadd tüm dünyam oldu. Yazmadığım zamanlar wattpad de ki hikâyeleri okumakla zamanım geçiyor. Televizyonla aramda ki bütün bağı kopardım. Televizyon nadir izliyorum. Çünkü yazmak benim çok zamanımı alıyor. Kalan zamanımda da takip ettiğim hikâyelerimi okuyorum. Wattpadda ilk okumaya başladığım zamanları düşündüğüm de okumaya ne kadar aç olduğumu anladım. Ardı ardına bir sürü hikâye okudum. Bazı hikâyeleri bitirmeden uyumadığımı hatırlıyorum.
3- Belli bir tarzın var mı yoksa ne bulsam okurum diyenlerden misin?
Belli bir tarzım yok anlatımı hoşuma giden her hikâyeyi
okuyorum. Wattpdda ilk üye olduğum zaman hissettiğim açlıkla ne bulursam
okudum. Yazımı, konusu, anlatımı iyi kötü diye ayırt etmedim. Bu bana seçici
olmayı ve hikâyelerin anlatımı iyi mi kötü mü anlamayı öğretti. İlk okumaya başladığım
da en basit hikâye bile benim için güzel gelirken şimdi her yazılan hikâyeyi
okuyamıyorum. Benim için hikâye de ilk kıstas hikâyenin anlatımıyla akıcı ve
sürükleyici olması bir sonra ki bölüm ne olacak diye bende merak uyandırmalı.
Sabırsızlıkla beklemeliyim. Hikâyeyi
uzatmak adına gereksiz ayrıntı veren çok durağan entrika dolu hikâyeleri
sevmiyorum. Yazarken bile buna dikkat ediyorum. Eğer ben yazdığım sahnelerden
kendim sıkılıyorsam yazdıklarımı siliyor biraz daha akıcı heyecanlı hale
getirmeye çalışıyorum. Anlatımda çok mükemmel değilim çok eksiklerim var. Bu da
en büyük eksikliğim zamanın da kitap okumama bağlıyorum. Buradan okuyucularıma
hayatlarının her döneminde kitaplarla iç içe yaşamalarını tavsiye ediyorum.
4-Kitaplarını okumaktan en keyif aldığın yazarlar
kimlerdir?
Öykü Odabaş
Funda Taşkın.
Ayşegül Çiçekoğlu
Aslım Akagöz
Nehir Erdem
Funda Kınalı
Müjde Aklanoğlu
Özge Erkin
Şeh_naz
Burcu büyükyıldız
Dilek Taygun
Zeynep Işıklar
Mine Selen
Gerçi yazdığım isimler wattpaddan hepsi de henüz wattpadd
dışına çıkmadım ama wattpadd dışındaki yazarların da zaman buldukça kitaplarını
okumak var hedefimde.
Naçizane bir Kitap Kurdu olarak benim sana tavsiyem
Sabahattin Ali ve Hıfzı Topuz'u mutlaka okumalısın …
5- Kendi adıma elektronik ortamda kitap okuyamam… (Ama bu aralar sıkı bir wattpad okuyucusu oldum ) E kitap, wattpad gibi... Wattpad’e yazarken istediğin okuyucu kitlesine ulaşamamaktan korktun mu?
Ben wattpada sadece okumak amaçlı üye olmuştum. Yazmaya bir
kaç ay sonra başladım. Her yazar gibi
bende hikâyelerimin milyonlara ulaşmasını istedim ve istiyorum. Çok iyi yaza
masanızda dürüst içten samimi bir şekil de yapılan her iş başarıya er ya da geç
ulaşıyor o yüzden korkmadım. Wattpadda töre, zoraki evlilik, mafya, bad boy hikâyelerinin
arasından farklı bir şey yazarak adını duyurmak zor bir süreçti, ben Diğer
Yarım adlı hikâyeyle başlangıç yaptım ve Fırtınaya Vurgun'la devam ettim.
Şuanda Anlımın Yazısını yazıyorum şu saatten sonra korkacak tek şeyim sadece
yakaladığım başarıyı devam ettirememek ve bir şeyler üretememek olur.
6- Birazda senin yazma tutkuna geçelim… Neden
Wattpad?
Wattpada üye olana kadar bir şeyler yazabileceğimi
düşünmemiştim. Ama eskiden beri hep aklımda keşke bende bir şeyler yazabilsem
diye düşünürdüm. Aklımda birçok şey vardı ama aklımdakileri nasıl ifade
edeceğimi bilmediğim için aklımdakileri yazıyla buluşturamıyordum ama yazdığım hikâyelerde
ki sahneler aklımın bir köşesinde parça parça vardı. İşte wattpadda hikâye okumak bana
aklımdakileri ifade etmeyi öğretti. Ama iyi ya da kötü. Bu yüzden wattpadın yeri benim için çok ayrı.
Eminim benim gibi yüzlerce kişiye okuma zevki aşılamıştır.
7-Wattpad ‘de yazdıklarının bu kadar beğenileceğini kitap olacağı aklına
gelir miydi?
Her yazar gibi bende yazdıklarımın kitap olmasını çok istedim
ama amacım ne çok popüler olmak ne de para kazanmaktı. Benim istediğim hikâyelerimi
gerçekten okutabilmek okuyucuların düşündüklerini benimle paylaşmasını
istemekti. Beni daha iyi yazmaya teşvik etmelerini beklemekti. Yazdıklarımın
kaybolmasını istememekti. Şuan Fırtınaya Vurgun kitap olma aşamasın da bu ay
sonuna kadar çıkacak. Fırtınaya vurgun ilk hikâyem olmasa da ilk kitabım. Bu
yüzden okuyucuların beni buna göre değerlendirmesini istiyorum. Kitap yazmak
benim için bir çocuğun yürümeyi öğrenmeye çabalaması gibiydi. Nasıl bir bebek
emeklemeden adım atamaz, adım atmadan yürüyemez, koşamazsa bende aynı süreci
geçirdim. Önce okumakla başlayıp
aklımdakileri yazıya nasıl dökülür duygular nasıl ifade edilir bunu öğrendim.
Ama edebi bir dil kullanmayı hala başaramıyorum. Gerçi du Bu süreçte başta
Funda Taşkın kendisi yazar arkadaşım ve beni daha iyi yazma konusunda çok
teşvik etti kendisine ve okuyucularıma çok teşekkür ederim.
8- Kitaplarındaki karakterler (Berna Rize’li (Alnımın .yazısı ) – Dilara ve Kuzey (Fırtınaya Vurgun ) Trabzonlu )
genelde Karadenizli… Bunun özel bir sebebi var mı?
Ben Rizeli'yim. O yüzden olabilir ama onun dışında özel bir sebebi yok.
9 – Peki senin wattpad’de sevdiğin hikâyeler veya yazarlar kimdir?
Favori hikâyelerim şuan
Gerçek masallar_Ateş \Paluri ve raflarda yerini aldı.
Funda Taşkın- Casus Peri
Şeh-naz - Berdel
ddmlsd- Sana anne diyebilir miyim?
Wattpadda okuduğum birçok hikâyeden farklı tam bir aile hikâyesi.
Daha birçok hikâye var hepsini yazmaya kalkarsam çok uzun bir liste olur.
10-Yazmak isteyenlere ne tavsiye edersin…
10-Yazmak isteyenlere ne tavsiye edersin…
Birincisi kendilerine has bir uslüb kullansınlar. İkincisi
farklı şeyler yazmayı deneyip benzerlerinden sıyrılacak hikâyeler yazsınlar.
Artık wattpadda neredeyse birbirinin aynı konusu olan hikâyelerden
geçilmiyor. Ve kitap okumayı ihmal
etmesinler kitap okumak tüm dünyaların kapılarını açıyor. Film izlediğiniz
zaman başkalarının hayallarinde ki karakterlerin vucüt bulmuş halini izlersiniz
ama kitap okuduğunuzda siz o karakterleri gözünüzde istediğiniz şekil de
canlandırabilirsiniz.
Son olarak kendi kendinizin eleştirmeni olun. İlk “Fırtınaya Vurgun'u”
yazdığım da bana göre iyi olduğunu düşünmüştüm. Ama aylar sonra hikâyeyi
okuduğumda birçok eksikliklerimin mantık hatalarımın farkına vardım. Bu yüzden hikâyeyi
en baştan düzenleyip duygulara daha çok yer verip senaryo gibi olmaktan çıkarıp
yayın evine tekrar gönderdim. Yazdıkça okudukça insan kendini geliştiriyor ve
yanlışlarının farkına varıyor. Anlımın yazısı ile ilk Diğer Yarım hikâyemi
karşılaştırdığımda bunu daha iyi anlıyorum. Sizde bunu yapın. Böylece kendinizi
çok daha iyi geliştirirsiniz. Ben iyi bir yazar oldum diye düşünmeyin her zaman
kendinizi daha iyi yazmak yönünde geliştirin.
Kitap çıkarmanız iyi bir yazar olduğunuzu göstermez. Ben kendi açımdan
bunu düşünüyorum. Ve daha iyi yazmak için çabalıyorum.
11-Okuyucularına ve Blog takipçilerime son olarak ne
söylemek istersin…
İki yıla yakın zamandır benim yanımda olan oy ve yorumlarıyla
destek olan tüm okuyucularıma teşekkür etmek istiyorum. Ve sessiz okuyucularımı
da unutmuyorum tabi. Bu gün hikâyelerim bu kadar okunuyor kitap oluyorsa
onların sayesinde. FIRTINAYA VURGUN bu
ay sonuna kadar raflarda yerini alacak kitabımı okuyan arkadaşlar lütfen kitap
hakkındaki düşüncelerinizi benimle paylaşın. Okurken profesyonel olarak değilde
bu işin çaylağı olduğumu göz önünde bulundurun.
Bana wattpaddan Zeynep_Sipahioglu
Facebook
https://m.facebook.com/groups/1755921641303050?ref=bookmarks yeni bir gurup
açtım hikayelerim hakkında konuşabiliriz.
instagram.
Zeynep_Sipahioglu
Twitter. Sanzu53 adreslerinden ulaşabilirsiniz. Gerçi en çok
wattpadda aktifim ama okuyucularımı yakından tanımayı da çok isterim.
13 Ocak 2016 Çarşamba
Gül ve Avcı
Merhaba ;
Üyesi olduğum Kitap Ağacı Grubunun Çeşitli okuma kulüpleri var bunlardan Romantik Kitaplar Kulübünün Moderatörü benim .... Her ayın 20 sinde benim , üyelerimizden birinin önerisi yada yaptığım oylama ile birinci olan kitabı okuyoruz...
Bu ayın kitabı sevgili @elifzge 'nin önerisi ile ASUDE'den Gül ve Avcı oldu ...
Yazar ile ilk tanışmamdı aslında tüm kitapları okunmak için kütüphanemde bekliyor ve eminim hepsini aynı keyifle okuyacağım ....
Evelyn Rosa Drummond, ailesini kaybetmiş Desmond amcasının himayesinde onunla birlikte Londra'nın varoş bir semtinde dedektiflik yapıyordur... Kuzeni Tobias'ın yer altı dövüşlerine katıldığı yere onu arayıp eve götürmek için gittiğinde hayatının tüm akışını değiştirecek Dük Julian Wharton'u görür ... Kalbi deli gibi çarpar , heyecanlanır tuhaf bir korku yaşar ... O gece yaşadıklarından sonra eski Evelyn Rosa değildir artık ... Aşık ve İntikam ateşiyle yanan bir kadındır ....
Dük Julian Wharton İngiltere'nin soylu ve zengin bir ailesine mensuptur ilk evliliğini Annesi nin zoru ile yaptığı Margeret için balolar , mücevherler elbiseler ve yakışıklı erkekler öncelikli olmuştur.. evlilikleri boyunca sadakatsiz bir kadındır ... Julian'a verdiği tek güzel şey oğulları Albert'tir ... Margeret'in ölümünden sorumlu tutulan ise Julian'dır Tüm kadınları para avcısı , basit birer fahişe olarak gören Julian'ın bu fikri oğlunun Mürebbiyesi Evelyn Rosa 'yı görünce değişir...
Daha fazla detay vermeyeyim siz okuyun ...
Evet yazarın kalemini yazım sitilini sevdim ama bazı şeylerin detaylı anlatımından rahatsız oldum Mesela sürekli bahsedilen Julian'ın Mavi gözleri ve Evelyn Rosa'nın Kehribar rengi gözleri ...
(Tanıtım Bülteninden)
Bir başkaldırıdır aşk... Önce isyancısını yıkar!
Bir Erkek...
Varlığı hem tehlikeli ve korkunç, hem de sonsuza değin güçlü ve korunaklı... Onun karşı konulmaz etkisine kapılan bir kadın sıcak bir gülüşüyle ısınabilir, mavi gözleriyle sonsuz bir denize açılabilir, siyah saçlarıyla zifiri bir geceye korkusuzca dalabilirdi.
Ona yaklaşmak ise ateşe çırılçıplak yürümek demekti.
Bir Kadın...
Hem bir kraliçe kadar sarsılmaz, hem de titremeye hazır bir yaprak gibi ürkek ve utangaç... Bir erkeği masumiyetiyle prangasız tutsak edebilir, incindiğinde ise bütün dünyaya kafa tutabilirdi. Kalbi ve masumiyeti acımasızca ihlal edildiğinde artık onun için ateşe yürümek zamanı gelmişti.
Kadın ateşten korkmuyordu, çünkü çoktan yanmıştı.
Evelyn Rosa Drummond, en değerli varlığı olan kalbini bu tehlikeli adama sunduğunda onun aşkına erişebileceğine inanmıştı. Oysa tüm varlığını emanet ettiği Harewood Dükü Julian Benedict Wharton tarafından bir fahişe olarak görülmek gibi korkunç bir yanılgının kurbanı olmuştu.
Ve talih, karşısına dayanılmaz bir intikam fırsatı çıkardı. Herkesin çekindiği bu tehditkâr ve gizemli adama yapılan cinayet suçlamasını ispatlayacaktı. Oysa Julian'ın en yakınına kadar sızmayı başardığında, kalbinin müthiş bir sınanmaya tabi tutulacağından habersizdi.
Gönlünü bir kez daha bu cazibeli adama kaptırmayacağına söz vermek ise gölgesine sığındığı bir yalandan öteye gidemeyecekti!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)